08 Şubat 2006

Return of the Kedi ya da Dijital Yalnızlık Süreci

Tatil periyodum biteli bir hafta olmasına rağmen girdisiz geçen bir haftadan sonra tekrardan klavyenin tuşlarını tıklatmak bendenizi en asil duyguların insanı yapıverdi bir anda. Arkamda bırakmış olduğum tatili sizlere uzun uzun anlatmak isterdim ama pek bir şey yapmadığımdan bir iki keyword ile özetleyip konumuza dönmek pek bir makul gözükmekte gözüme: valiz toplamak, uzun yol şoförlüğü, kurban kavurmasına ekmek banmak, yaş üzüm rakısı, kokoreç, mehmet ali erbil, jamie hyneman & adam savage, age of mythology, vapur, kumru, boyoz, gitt, karda mahsur kalmak, eve dönüş.

İkamet ettiğim öğrenci evinde benden gayrı iki insan daha barınmakta -ki 3 nümerolu olana insan demeye dilim varmıyor- ve bu sebepten dolayı sosyal bir hayat sürdürmek zorundayım. Bir aylık tatil boyunca bu 3 nümerolu eleman ve kedimiz ponçik evi bir güzel kirletmişler efendim. Biz de 1 ve 2 nümerolu elemanlar olarak harıl harıl temizlik işine kalkıştık. Girdisiz geçen haftanın esas açıklaması budur, yoksa kendime yeni, süper, muhteşem bir teknolojik edevat edinmem değildir.

Açıkçası Telekom'un bahşettiği telmaşa bağlantı yüzünden iyice soğudum sanal alemlerden, resmen dial up dönemlerine flashbacklerde geçiyor ömür.

İnternet omurgasını bir kütürdetsem silkelenecek, kendine gelecek memleket.

Fiberoptiklerdeyim.

1 comments:

Inan dedi ki...

aaaaa! kompleciğim dönmüş tatilden hadi bize tatil anılarını anlat resimlerini göster bakalım canımın içi. (ulan blogger ağzı yapacaz diye töbe töbe...)

neyse kompleciğim, hoşgeldin, beş gittin. muameleni özledik beyav. bi de hatırlatmama gerek yok sanırsam, biz burda finallerden göçtük, tek tatile kaçan gourmet sensin. birikmiş olanları çıkart bakalım torbandan.