30 Mayıs 2006

Bir cetvel, bir pergel, bir de çikolata

Geçen gün kırtasiyeye gittim. Muhafazakar bir kırtasiyeymiş anlaşılan, çünkü kokulu silgi, güzelyazı defteri, okka (ya da hokka, bilemiyorum, mürekkep konan zımbırtı işte), kalemlik çeşitlerini görünce kendi çocukluğuma gittim. Tüm ürünler yılların tozunu taşımaktaydı. Sanki abim dükkanı benim ilkokul mezunu olduğum gün kapatmış, yıllar sonra ilk kez bugün açmaktaydı.

İlk dikkatimi çeken adi, 3. kalite suluboya setiydi. Set demeye dilim varmıyor çünkü 8 tane renk bir de kedi kılından yapılma telmaşa fırçadan ibaretti. Beyaz kutuda, şeffaf kapaklı, turuncu fırçalı olanlardan. Hemen aldım bir tane. Başka neler var diye bakarken onu gördüm: kalem süsleri. Hem de en sevdiklerimden. Bolcana kalem süsü de aldım netekim. Kırmızı kalem alıp iyice nostalji yapayım derken abim beni istemeden de olsa iyice dibe gönderdi. "Yeğenim al bundan, daha ekonomik olur." diyerek bir tarafı lacivert, bir tarafı kırmızı olan kalemlerden verdi.

"Ortası delik, sekizgen silgin var mı abim?", "Olma mı yeğenim?", "Arabalı kalemlik?", "Buyur.", "Ya, ben asıl Alf'li beslenme çantası ve matara aramıştım.", "Dur şurada olacaktı." tarzı diyaloglardan sonra ellerim dolu coşkun bir biçimde kendimi dışarı attım. İşte aradığım mutluluk buydu.

Şu an şu satırları yazarken büyü biraz bozuldu. Kalem süslerinin paso yayları esnedi. İki renkli kalem çürükmüş, yazarken anında kırılıyor, cücük kadar kaldı. Suluboyayla ne ip baskı yapabildim ne de patates baskısı. Şimdi silgimi boynuma iple astım, matarama tang, beslenme çantama da ekmek arası sarelle koydum, parka gideceğim. Mutluyum lan.

Acele edeyim bari, tang iyice plastik kokusunu emmesin.

1 comments:

Adsız dedi ki...

benim de vardır kırtasiye malzemesi manyaklığım..

biz küçükken mahalledeki bissürü çocukla beraber birlik olup kendi çapımızda yarışmalar, oyunlar, cartlar curtlar organize ederdik.. herkes toplanır, sandalyeler yerleştirilir, 2 sunucu seçilir hatta olayın öncesinde davetiyeler hazırlanarak parayla mahalle çocuklarına satılırdı..

Neyse efenim.. toplanan bu paralar; arımayalı silgiler, kalem süsleri, güsel tükenmes kalemleri hatta hatıra defteri bile çeşitli yarışmalara katılıp kazananlara hediye edilmek üzere bi güsel harcanırdı.. Bi gün en güsel oynama yarışması yapıldı veeee...

Sokak ortasında mezdeke eşliğinde gerdan kırmalar mı dersin, göbek atmalar mı dersin.. Neler neler yaptım ve bir kalpli kalem süsü kazandım.. Nası gurur duymuştum kendimle anlatamam :)

Yine olsa yine yaparım :P

Köçek chi :)