11 Eylül 2006

Ne ki bu şimdi?

Gazeteyi okumaya nereden başlarsın? Manşet, alt manşet, 3. sayfa, ekonomi haberleri, satılık ilanları, spor sayfaları derken en son arka sayfa güzeline bakarken mi bulursun kendini? Yoksa tam tersi mi? Ya da kafana göre bir sayfa mı açarak başlarsın okumaya? Sen okurken usulca yanına ilişip "Meheh, okumuyorsan orta göbeğini ver bi bakayım memlekette neler olmuş?" desem küstahça tersler miydin beni?

Gece televizyonda bir şeyi izlerken o esnada diğer kanallarda neleri kaçırdığını usul usul merak etmez misin? Bu uğurda eline kumandayı alıp o kanal senin bu kanal benim gezip hiçbir şey bulamayıp tırıs tırıs o ilk izlediğin kanala döner misin sen de? Sana da bir bardak çay doldurup kanepenin öbür ucuna oturup "Moruk bak bakalım sienbisiye, niptak başlamış mı?" desem aval aval bakar mıydın yüzüme?

Sen de konuşurken karşısındaki insanın gözüne bakamayanlardan mısın? Çok az tanıdığın birisiyle daha önce hiç gitmediğin bir mekanda yemek yerken her lokmanın adisyonda nasıl bir dalgalanma yarattığını düşünmekten kendini alamazsın değil mi? Garsonlardan ölesiye korkar mısın? Ortadaki salata, yemeğin kendisi ve yanında gelen pideleri son lokmada eşzamanlı olarak bitiremedin hiçbir zaman, yalan mı? Ve içten içe imrendin böyle senkronize adamlara değil mi?


Çok soru sordum sanırım.

1 comments:

acicikolata dedi ki...

gazetenin orta göbegini ölsem vermem ,ha belki icinden cikan bulmacayi alabilirsin bak.
bir kanalda bisey varken zart diye degistirince sanki o kanalda o anda mesela konusan insana ayip oluyormus gibi geliyor.
konusurken gozlerimi karsimdaki insanin sag omzunun ustune kaciririm, hani yani sanki aaa bak arkanda fred cakmaktas var gibi.