05 Ocak 2009

Alkol

İçki içmek çok acayip bir şey aslında. Birtakım insanlar çeşitli metodlarla alkol içeren içecekler üretiyor, sen de para verip bunu içiyorsun. Merkezi sinir sistemin bir acayipleşiyor. Dil peltekleşiyor, düz yürüyemiyorsun, normal kafadayken yap(a)mayacağın pek çok şeyi yapabiliyorsun ve işin ilginci sabaha bunları hatırlaması gereken beynin bu basit işlevi yerine getirmek yerine sana korkunç bir başağrısı veriyor.

Bu şekilde düşününce mantıksız geliyor içki içmek. Hatta bazı inanç sistemlerine göre yasak bir eylem. Ama buna rağmen insan içki içiyor. Pahalı da üstelik. Otogarda 1 tl'ye şaşal su geçirdiklerine isyan eden ben bir şişe tekila için gözümü kırpmadan 50-100 tl arası bir rakamı roketleyebiliyorum tekel bayisine. Bar, pavyon mevzusuna girmiyorum bile.

Hatta ne zaman içki içmeyi abartsam başıma tuhaf şeyler geliyor. Sabah ayazında ellerinde tüfekleriyle 3 polis memuru ve başlarındaki amirlerine kimliksiz dolaşmamın mantığını açıklamışlığım da vardır, bir pet shop bahçesinde hemcinsim bir arkadaşla soğuktan birbirimize sımsıkı sarılıp uyumuşluğum da. Bünyemde alkol varken yaşadığım rezillikler buraya sığmaz, başlı başına yeni bir blog bile açtırabilir bana.

Sağlık açısından da epey zararlı bir şey. Siroz miroz bir yana, alkollü iken bir kere kafamı yardım, defalarca düştüm, trafikte bir takım sıkıntılar yaşadım (kah yaya, kah mobilize), 2 defa böbrek taşı düşürdüm, vs...

Niye içiyoruz ki o zaman?

0 comments: