16 Kasım 2011

Öyleyken böyle oldu

Şom ağızlıyım sanırım. Bundan bir kaç ay önce kendi kendime "Lan ne kadar süpersonik bir hayatım var, ehere..." dedim ve sanırım kozmik bir güç beni sabır imtihanına tabi tutmaya başladı. Bu bir kaç aylık süreçte elimi dokundurduğum yer kurudu, adım attığım yerde ot bitmez oldu.

Şans (veya şanssızlık) tamamen insanların kendi uydurduğu bir kavram. Hayatım boyunca şansa inanmadım, gerçekleşmesi güç olan şeylerin gerçekleşme ihtimalinin var olduğuna (çok düşük bile olsa) inanırım. Şans eseri gerçekleşen olayların aslında gerçekleşme olasılığı mevcut olan fakat bu olasılığın matematiksel ifadesinin çok düşük bir sayıya denk düşen olaylar olduğunu kabul etmeliyiz. Öte yandan "İmkansız diye bir şey yoktur." cümlesindeki mantık hatası hep beni rahatsız eder. Evet şeker kardeşim, imkansız diye bir şey vardır. Sen olmadığını iddia ederek kendini kandırıyorsun. Bir çeşit kişisel gaza geliş yaşamak istiyorsun. Ama imkansız diye bir şey vardır.

Zamanda yolculuk olayına yavaş yavaş inancım azalmakta. Hala gelecekten gelen bir insan göremedim. Zaten zamanda yolculuk mümkün olsaydı insanlar asla bunun gerçekleşmesini beklemezdi. Varolduğumuz ilk günden beri varlığından haberdar olurduk. İlginç bir şey aslında. Düşünsenize insanoğlu çakmağı bulmadan önce bile zamanda yolculuğu bulmuş olurdu. Kafam karıştı bak yine.

Çok canım sıkkın lan. Ara ara gelip içimi bari sana dökeyim be blogum.

1 comments:

ofi dedi ki...

süpersonik bi kişisin aslında böyle canını sıkma üzme bizi