19 Aralık 2005

Mevsim Normalleri ya da Mobilize Ahlak Dersi

Birkaç gündür şaşırtıcı bir ılımanlık gösteren hava bir anda gerçek yüzünü gösterip bize kış mevsiminde olduğumuzu hatırlattı. İlk kar taneleri düşmeye başladığında bunu sıçtığımın resmi olarak algılamıştım fakat ne yazık ki karar verme mekanizmamın beyin yerine omurilik soğanı olması sebebiyle yine geç saatlerde sokaklarda, trafikte kalakalmıştım.

İlk geçen taksiye el kaldırırken içimden "ulan inşallah pis geyikçi değildir" temennisi geçse de ilk beş dakikada kıvrak dil oyunları ile 70lik şoför amcam memleketim, tahsil gördüğüm kurum ve gönül işlerim üzerine gayet bilgi sahibi birisi olmuştu. Bir süre sonra bana ahlaklı olmanın erdeminden bahsetmeye başlamıştı. Yere düşen elmayı silip yiyebileceğimizi fakat başkasının namusu olan bir insan ile birlikte olamayacağımızı anlatarak ufkumu aydınlattı. Evet, nihayet doğru dürüst bir insandı karşımdaki. Efendi, namuslu, ahlaklı.

250 metre ötede arayoldan sıkışık anayola çıkarken bir anda arabadan indi. Ben buz tutmuş camı sileceğini zannederken o diğer şoförlere "arkadaşım arabada hastam var, hastaneye yetişeceğim, bi zahmet yol verin, sevaptır" deyince tiksindim kendisinden de. Daha varacağım yere gelmeden indim.

Çakallardayım.

0 comments: