27 Eylül 2007

Ekşi Sözlük ve İnsanlık Dersi

İnsanoğlu çelişkilerle dolu ve ikiyüzlü bir varlık. Aşk acısı çeken birisi bir daha sevmeyeceğine dair yeminler eden birisi on dakika sonra başka birisine aşık oluveriyor. Ya da hayatta maddiyata önem vermeyeceğini vurgulayan bir insana bir bond çanta dolusu para vermeyi teklif ettiğinizde kendi dışkısını yemeyi kabul edebiliyor. Ya da hak, hukuk, özgürlük, demokrasi üzerine ahkamlar kesen bir zat-ı muhteremle fikir ayrılığı yaşamanız durumunda bir anda barbarca, faşistçe üzerinize saldırabiliyor.

Bu çelişki ve ikiyüzlülük dolu insan denen varlık sosyal de aynı zamanda. Tek başına da hayatını fıstık gibi sürdürebilecekken illa bir arada yaşamayı tercih ediyor. Sağında solunda bir takım insanlar görmekten mutlu oluyor, onlarla iletişim kuruyor.

Kafası da çalışmakta bu insan denen varlığın. Ateşi, tekerleği, mızrağı, kameralı cep telefonunu icat ediyor, bunları kullanıyor sosyal hayatta. Hatta bilgisayar diye bir şey bulmuş, bunları da internet denen bir altyapı sayesinde birbirine bağlamış, diğer insanlarla bilgisayar vasıtasıyla iletişim kurmuş.

Buraya kadar bir özet yapalım, insan neymiş? Kaypak, sosyal ve interneti kullanan bir varlıkmış. Şimdi bu noktada ekşi sözlüğün neden pasaj tişörtü giymek, radiohead dinlemek, bira içmek gibi gençliğin trendleri arasına girdiğini açıklamak kolaylaştı. Çünkü gençler ucuz popülerlik peşinde. Tişörtünüzdeki komik(!) bir baskı sayesinde de dikkat çekebilirsiniz, ekşi sözlükte mahlasınızın arkasına saklanarak gerçek hayatta bire bir insanların yüzüne asla söyleyemeyeceğiniz şeyleri fütursuzca yazarak da dikkat çekebilirsiniz. Genç birey -hele hele ergen olan- ilgi çekmeyi sever.

Şimdi bu noktada ben de kendimle çelişmekteymişim gibi bir tablo ortaya çıkmakta. Ben de popüler bir ikona laf sokarak sesimi duyurmak gibi bir amaç güdüyormuşum gibi algılanabilirim. Hayır, münferit olayları koskaca bir topluluğa yıkmak son derece saçma. Kalkıp Harun Tekin gibi alayını nazi olarak nitelendirmeyeceğim gibi bünyesinde -artık rahatsızlık vermeye başlayacak seviyelerde- hanzo insanlar barındırdığını da kabul etmeliyiz.

İnsanlar tartışabilir, anlaşmazlıklara düşebilir. Böyle durumlarda kendi fikrinizi söylemek yerine karşınızdakinin ne anlatmak istediğine odaklanın. Her iki durumda da iki taraf da tezini sunacaktır ancak ikinci durum daha uzlaşmacı bir tavıra sahiptir. Birisiyle tartışmaya girmeden evvel fikri birikimlerinizi bir daha gözden geçirin. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın. Her türlü iddianız sağlam temellere dayansın, kulaktan dolma şeyleri karşınızdakine kabul ettirmeye çalışmayın.

Kısacası, insan olun insan.

1 comments:

dilök dedi ki...

sen niye yazmıyosun ayol? (: