13 Ekim 2009

Apaçiler

Geçen sene işyerim taşındı. Okul vardı yakınlarında, malesef yeni mekanımızda da bir liseye komşuyuz. Haliyle şurada bahsettiğimiz çakal kardeşlerimizle g.t g.te bir ekosistemi paylaşmak zorunda kalıyoruz. Bu birliktelik sayesinde onlar hakkında pek çok şey öğrendim, onları yakından tanıma fırsatım oldu. Evet, bu yazımızın konusu apaçiler.

Linguistik ve etimolojik yaklaşımlarım bana apaçi isminin eski bir kızılderili kabilesinden gelmediğini, bu ismin İzmir yöresinden çıktığını öğretti. İzmir'deki şoparların "A be gelesin, a be gidesin..." şeklinde konuşmalarından şekillenen "abeci" isminin bir takım morfolojik süreçten geçerek bizlere "apaçi" kavramını kazandırması beni üzdü. En azından onurlu ve savaşçı bir ırk olan apaçileri kabilece yasa boğmuştur, ondan eminim.

İlla ki çingene mi olmak zorunda bu apaçiler? Hayır. Çoğunluğu büyükşehirlerde alt/alt-orta tabakaya ait olan bu kardeşlerimiz genelde kısayoldan bir sınıf atlama çabası göstererek hem alt kimlik olarak varoş tarzını korumakta, hem de üst kimlik olarak tiki kılığına bürünmeye çalışmaktadırlar.

Şimdi bu güzel kardeşlerimiz zaten altaypısal olarak çılgın atmaya müsaitler. İsmail YK ile başlayan müzikal değişim sonsuz farklı yöne dağılmaktadır. Lakin dinledikleri müziklerin tek ortak yönü kulak s.kerticek desibelde yüksek ve manasız bas ve tiz ritmlerden oluşmasıdır.


Dış görünüm olarak da değişimden nasibini alan apaçilerimiz genelde giydiklerinin markası karşıdan göze çarpacak şekilde boy gösterirler. Manasızca bol ve çok cepli, taşlanmaktan iflahı s.kilmiş bir kot, ikinci bir deri tabakası olacakmışçasına dar, fosforlu kumaş üstü yaldızlı baskılar içeren, geniş yaka bir tişört, kolsuz kapşonlu mont (dünyanın en manasız giyeceğidir aynı zamanda) ve bunları tamamlayan acayip ayakkabılarıyla apaçi fiyakalı bir şekilde giyinmiştir. Geriye en önemli unsur kaldı: Saç!


Bu çizgi attırma işini pek sever apaçiler. Oksijenle renk açtırmak, düzleştirici ile fantastiko modellere bürünmek onların en büyük eğlencesidir.


Bu zırtlanların en önemli olayı toplu dolaşmalarıdır. Bir apaçiyi pek nadir tek yakalarsınız. Onda da emin olun ki diğer çakalların yanına gidiyordur, yoldadır henüz. Birlikten kuvvet doğar prensibiyle tacizkar tutumlara sahiptirler. Ergen apaçiler birazcık bitleri kanlanıp, cepleri para görünce level atlayıp yeni mount kasarlar.

Camları film kaplı, façalı beyaz bir Şahin/Doğan gördünüz mü kaçın. Zira o taşıtın içi bir çok apaçiye evsahipliği yapmaktadır. Efsanevi müzik zevklerine mobilite katan apaçiler, bunu çevrelerindeki diğer canlılarla paylaşmayı da çok severler.

Artılarıyla eksileriyle apaçiler bizlerden birer parça. Onlar toplumda sıkışmış bir kitle. Onlar ki yeri gelip goa/trance dinleyip, yeri gelince okul müdürüne sallama çeken denyolar. Onlar yumuşak görüntülerinin altında odun kıvamında bir ruh taşıyan gençlerimiz. Uzak durunuz.

4 comments:

hindistan cevizi ve kestane dedi ki...

bu kolsuz kapşonlu mont buna para verip giymek ı ıh sağlıklı bi ruh hali değil bence >-< küçüklüğümden beride dolabımda aile fertleri sayesinde bulunmuştur kendileri bir kere markete giderken giymiştim sanırım yok yok hiç güzel bişi değil cık cıkk cıkk

hindistan cevizi ve kestane dedi ki...

o değilde şuan tam karşımda yürüdükçe zangır zungur ses çıkartmasına sebep olan zilli ,dansöz kıyafetleri giymiş ruslar var. bak! böyleside var bide fotoğraf çekiyolar.. mavili pembeli kabus gibiler -_- hayır ne anlam veriyorlarki şimdi böyle giyip gezmeye.. ayy topukluda giymişler bence bunlarda rus ırkının apaçileri yihehehe (:

nouvelle dedi ki...

Gözlem yeteneği süper! Bir süre apaçilerle yaşadınız sanırım bu yazıyı hazırlamak için. Çok gerçek çok Şugar çok şahane! :)

Adsız dedi ki...

gördüğün en güzel yorum.. tebrikler :))